23 Kasım 2009 Pazartesi

Zor Bir İtiraf

Gecelerden hep nefret etmişimdir.Neden bilmiyorum ama bana hep yalnız olduğumu hissettirmiştir ve ben yalnızlıktan nefret ederim.Bu konuda babama çektim galiba.O da aynı benim gibi, daha doğrusu ben de onun gibiyim;etrafımda hep birilieri olsun isterim.
Tatile mi gidicez mesela , ben hemen tuttururum-tabii Vuslat da- birileri daha gelsin bizimle diye.İstisnasız her tatil öncesi konusulur bizim evde bu durum.Tabii bazen sınırlar zorlanır ve kavgalar olur ;ama ne ben ne de Vuslat bundan vazgeçebiliriz.
Hep keşke demişimdir anneme keske 4-5 kardeş olsaymışız.Evlerdeki o curcuna beni hep mutlu etmiştir.Kalabalık ailelere hep çok özenmişimdir o yüzden de.O karmaşada çok güzel bir huzur vardır bana göre.Yani ne olurdu 2-3 tane daha kardeşim olsaydı di mi?!! Keşke.... Aslında sülale olarak gayet kalabalığız ve toplanınca gayet de neşeliyiz; hatta o kadar ki bizim ailemizden müthiş bir sinema filmi çıkabilir.İnanılmaz karakterler ; müthiş tiplemeler ve tabiki çok ilginç sözler ve lakaplar var.
Ailemi çok seviyorum aslında ; fakat sevgimi çok dışa vuramadığımdan olsa gerek bunu pek az belli ediyorum galiba.Dediğim gibi ailemi çok seviyorum ; ama öyle biri var ki benim için gerçekten kalbimde çok özel bir yeri var.Onun bunu okuyabileceğini pek tahmin etmiyorum ;ama olsun belki daha iyidir böylesi.Tüm duygusallığımı ondan aldığıma inanıyorum mesela, ya da en hassas yönlerimi.Hatta siyasi görüşlerimiz bile tıpatıp aynı:):) Evet o çokkkk değerli kişi benim dedem;annemin babası.Nail dedem:) Benim öyle çok mükemmel bir dede-torun ilişkim hiç olmadı; yani ne anneannemle ne de dedemle öyle çok özel vakitler geçirmedim;ama tüm bunlara rağmen içimden öyle şeyler akıyor ki dedeme karşı buna ben bile bazen şaşırıyorum.Dedem beni hep 'ilk göz ağrım ' diye sever ve ben her bunu deyişinde nedense pek bir duygulanırım.Yani onu her ziyarete gidişimizde ööylesine içten sarılmak isterim ki ona;ama sonra bunu çok fazla yapamadığımı fark ederim ve pişmanlık duyarım.Şimdi çoğu kişi bir dede ile torunun neden böyle bir ilişki içerisinde olduğunu merak edebilir; haklı da bir merak bu; ama inanın ben de bilmiyorum.Yani bunu yazarken boğazımda, kalbimde bir yumru hissediyorum , çok klasik ama. Yani ben yakın bir zaman önce bu durumun değişemeyeceğini anladım ve nedense çok sinirlendim kendi kendime.Biz hiçbir zaman dedemle birebir tatile çıkmadık ya da hiçbir zaman birbirimizi arayıp bir program yapmadık.Bunları itiraf etmek gerçekten zormuş;ama yazınca da içim rahatlıyormuş onu anlıyorum.Neden böyle bir yazıya başladım hiç bilmiyorum ; ama şunu fark ettim ki ben -o çok hatıralarımız olmayan adamı- dedemi kaybetmekten korkuyorum hem de çokkkk.Geçen senelerde sağlık sorunu yüzünden defalarca hastahaneye yattı ; ama nedenini bilmediğimiz belki de onun bile bilmediği bir şey yüzünden kendine dikkat etmek yerine sağlığına aynı ölçüde zarar vermeye devam etti ve ailede hiçbirimiz bunun nedenini anlayamadık.Bunu kendi kendime çok sordum aslında niye böyle yapıyor diye hatta ona da sorduk ama hiçbir makul cevap bu sorunun kaarşılığı olamadı.Dedeme hiçbir zaman seni çok seviyorum diyemedim; nedenini bilemediğim bir engel var aramızda.Aslında engel de değil ama bir sınır var demek daha doğru olur sanırım.İşte sırf bu saçma sınır yüzünden dedem belki de benim onu ne kadar çok sevdiğimi hiç öğrenemeyecek.Çok duygusal oldu ; o yüzden bu yazıyı burda bitirmek daha doğru olacak sanırım.Sadece son bir şey: Tüm duyulmamış sevgiler için SENİ ÇOK SEVİYORUM DEDECİM.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder